Selam, TSK Ziyaretçisi!

Forumumuzda, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili bilgilendirmeler ve duyurulara yer verilir.
Ayrıca askerlik anılarınızı paylaşabilir, askerlik vazifesini gerçekleştireceğiniz birlik hakkında bilgi talep edebilir, tanışabilirsiniz.
Subay ve astsubay eğitimleri, asker olmak ile ilgili detaylı tüm bilgiler forumumuzda yer almaktadır.

YASAL UYARI : İstihbari zafiyet oluşturabilecek görsel, bilgi paylaşımı yasaktır.


Forumumuzdaki askeri rütbelerin anlamları ve yetkileri ile ilgili bilgilendirme konumuzu okuyun.

12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif ERSOY'u Anma Günü

Ruşen

Korgeneral
.
12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif ERSOY'u Anma Günü

İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünde TSK tarafında Mehmet Akif Ersoy'u anma günü bildirisi yayınlandı. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın! yani tekrar egemenlik ve bağımsızlığımız için bir mücadeleye girmek zorunluluğunda kalmayalım.

İstiklal Marşı’nın kabulünün 101’inci yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere İstiklâl Mücadelemizin kahramanlarını ve millî şairimiz Mehmet Akif ERSOY’u rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

mehmetakifersoy istiklal marşının kabulü.jpg

İstiklal Marşı 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey Meclis'te okuduğunda ayakta alkışlanan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de "Milli Marş" olarak kabul edildi.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

MEHMET AKİF ERSOY
 
Tarih
12 Mar 2022
Kaynak
https://www.tsk.tr/