Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliğini sağlamak, sınırlarını korumak ve anayasal düzeni muhafaza etmekle görevli silahlı güçleridir. Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri olmak üzere üç ana bileşenden oluşur. Bunun yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı da barış zamanında İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak çalışırken, savaş halinde Genelkurmay Başkanlığı'na bağlanmaktadır. TSK, köklü tarihi, disiplinli yapısı ve modernizasyon süreçleriyle bölgesinde güçlü bir askeri yapılanmaya sahiptir.
Kara Kuvvetleri, Türkiye’nin en eski ve en büyük askeri birimi olup kara sınırlarının güvenliğini sağlamak ve kara harekâtlarını yürütmekle sorumludur. Tank, zırhlı araç, piyade birlikleri ve topçu sistemleri gibi unsurlarla donatılmış olan Kara Kuvvetleri, NATO'nun en büyük kara ordularından birine sahiptir. Özellikle son yıllarda yerli ve milli savunma sanayii projeleri kapsamında geliştirilen Altay tankı, KORKUT hava savunma sistemi ve modern piyade tüfekleri ile gücünü artırmıştır.
Deniz Kuvvetleri, Türkiye’nin deniz sınırlarını korumak, deniz ticaret yollarının güvenliğini sağlamak ve uluslararası sularda görev almakla yükümlüdür. TCG Anadolu gibi amfibi hücum gemileri, milli denizaltı projeleri ve insansız deniz araçlarıyla güçlenen Türk Deniz Kuvvetleri, Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de etkin bir varlık göstermektedir. Mavi Vatan doktrini çerçevesinde bölgesel deniz güvenliğini artırmaya yönelik tatbikatlar ve devriyeler düzenlenmektedir.
Hava Kuvvetleri, Türkiye’nin hava sahasını korumak, düşman tehditlerine karşı önleyici operasyonlar gerçekleştirmek ve stratejik hava desteği sağlamakla görevlidir. F-16 savaş uçaklarının modernizasyon projeleri sürerken, yerli beşinci nesil savaş uçağı KAAN’ın geliştirilmesiyle Hava Kuvvetleri’nin gücü daha da artırılmaktadır. Bunun yanında Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçları da hava operasyonlarında aktif olarak kullanılmaktadır.
Jandarma Genel Komutanlığı, kırsal alanlarda asayişi sağlamak, kaçakçılık ve terörle mücadele operasyonlarını yürütmekle görevli yarı askeri bir kuruluştur. Sahil Güvenlik Komutanlığı ise denizlerde yasa dışı faaliyetleri önlemek, göçmen kaçakçılığıyla mücadele etmek ve kıyı güvenliğini sağlamak amacıyla görev yapmaktadır. Her iki birim de barış zamanında İçişleri Bakanlığı’na bağlı olup, savaş durumunda TSK’nın bir parçası haline gelmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, tarihi süreç boyunca birçok zafer kazanmış, Kurtuluş Savaşı'ndan Kıbrıs Barış Harekâtı'na kadar çeşitli operasyonlarda etkin rol almıştır. Günümüzde de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı gibi sınır ötesi harekâtlarla Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı mücadele etmektedir. Aynı zamanda NATO, BM ve diğer uluslararası örgütler bünyesinde barış gücü misyonlarına katkıda bulunmaktadır.
TSK’nın rütbe sistemi asteğmenden başlayarak mareşale kadar uzanan bir hiyerarşik yapıya sahiptir. Her rütbenin belirli görev ve sorumlulukları bulunur ve personelin terfi edebilmesi için hem kıdem hem de liyakat esas alınmaktadır. Rütbeler, subay, astsubay, uzman çavuş ve erbaş/er seviyelerinde sınıflandırılmaktadır.
Modernizasyon ve yerli savunma sanayii projeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çağın gereksinimlerine uygun şekilde güçlenmesini sağlamaktadır. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi savunma sanayii kuruluşları tarafından geliştirilen yerli silah sistemleri, TSK’nın dışa bağımlılığını azaltarak operasyonel kabiliyetlerini artırmaktadır. Gelecekteki hedefler arasında tamamen yerli savaş uçakları, denizaltılar, insansız savaş sistemleri ve siber güvenlik alanında gelişmiş altyapılar bulunmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgesel ve küresel güvenliğin sağlanmasında önemli bir aktör olarak varlığını sürdürmektedir. Disiplinli yapısı, güçlü teknolojik altyapısı ve tarihi birikimi ile Türkiye’nin savunma kapasitesini en üst düzeyde tutmaya devam etmektedir. Gelişen tehditlere karşı sürekli yenilenen ve modernleşen TSK, hem ülke içindeki güvenliği hem de uluslararası arenada barışı koruma misyonlarını başarıyla yürütmektedir.
Kara Kuvvetleri, Türkiye’nin en eski ve en büyük askeri birimi olup kara sınırlarının güvenliğini sağlamak ve kara harekâtlarını yürütmekle sorumludur. Tank, zırhlı araç, piyade birlikleri ve topçu sistemleri gibi unsurlarla donatılmış olan Kara Kuvvetleri, NATO'nun en büyük kara ordularından birine sahiptir. Özellikle son yıllarda yerli ve milli savunma sanayii projeleri kapsamında geliştirilen Altay tankı, KORKUT hava savunma sistemi ve modern piyade tüfekleri ile gücünü artırmıştır.
Deniz Kuvvetleri, Türkiye’nin deniz sınırlarını korumak, deniz ticaret yollarının güvenliğini sağlamak ve uluslararası sularda görev almakla yükümlüdür. TCG Anadolu gibi amfibi hücum gemileri, milli denizaltı projeleri ve insansız deniz araçlarıyla güçlenen Türk Deniz Kuvvetleri, Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de etkin bir varlık göstermektedir. Mavi Vatan doktrini çerçevesinde bölgesel deniz güvenliğini artırmaya yönelik tatbikatlar ve devriyeler düzenlenmektedir.
Hava Kuvvetleri, Türkiye’nin hava sahasını korumak, düşman tehditlerine karşı önleyici operasyonlar gerçekleştirmek ve stratejik hava desteği sağlamakla görevlidir. F-16 savaş uçaklarının modernizasyon projeleri sürerken, yerli beşinci nesil savaş uçağı KAAN’ın geliştirilmesiyle Hava Kuvvetleri’nin gücü daha da artırılmaktadır. Bunun yanında Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçları da hava operasyonlarında aktif olarak kullanılmaktadır.
Jandarma Genel Komutanlığı, kırsal alanlarda asayişi sağlamak, kaçakçılık ve terörle mücadele operasyonlarını yürütmekle görevli yarı askeri bir kuruluştur. Sahil Güvenlik Komutanlığı ise denizlerde yasa dışı faaliyetleri önlemek, göçmen kaçakçılığıyla mücadele etmek ve kıyı güvenliğini sağlamak amacıyla görev yapmaktadır. Her iki birim de barış zamanında İçişleri Bakanlığı’na bağlı olup, savaş durumunda TSK’nın bir parçası haline gelmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, tarihi süreç boyunca birçok zafer kazanmış, Kurtuluş Savaşı'ndan Kıbrıs Barış Harekâtı'na kadar çeşitli operasyonlarda etkin rol almıştır. Günümüzde de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı gibi sınır ötesi harekâtlarla Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı mücadele etmektedir. Aynı zamanda NATO, BM ve diğer uluslararası örgütler bünyesinde barış gücü misyonlarına katkıda bulunmaktadır.
TSK’nın rütbe sistemi asteğmenden başlayarak mareşale kadar uzanan bir hiyerarşik yapıya sahiptir. Her rütbenin belirli görev ve sorumlulukları bulunur ve personelin terfi edebilmesi için hem kıdem hem de liyakat esas alınmaktadır. Rütbeler, subay, astsubay, uzman çavuş ve erbaş/er seviyelerinde sınıflandırılmaktadır.
Modernizasyon ve yerli savunma sanayii projeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çağın gereksinimlerine uygun şekilde güçlenmesini sağlamaktadır. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi savunma sanayii kuruluşları tarafından geliştirilen yerli silah sistemleri, TSK’nın dışa bağımlılığını azaltarak operasyonel kabiliyetlerini artırmaktadır. Gelecekteki hedefler arasında tamamen yerli savaş uçakları, denizaltılar, insansız savaş sistemleri ve siber güvenlik alanında gelişmiş altyapılar bulunmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgesel ve küresel güvenliğin sağlanmasında önemli bir aktör olarak varlığını sürdürmektedir. Disiplinli yapısı, güçlü teknolojik altyapısı ve tarihi birikimi ile Türkiye’nin savunma kapasitesini en üst düzeyde tutmaya devam etmektedir. Gelişen tehditlere karşı sürekli yenilenen ve modernleşen TSK, hem ülke içindeki güvenliği hem de uluslararası arenada barışı koruma misyonlarını başarıyla yürütmektedir.
